Dünya tuzaktır. Yemi de istek. İstek tuzaklarından kaçının. etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Dünya tuzaktır. Yemi de istek. İstek tuzaklarından kaçının. etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

31 Ağustos 2009 Pazartesi

Yok böyle bi hadis, Niyazi amca!



B
oşuna dememişler "yarım doktor candan/ yarım hoca dinden eder" diye. Her anlamda gariptir yurdumun insanı. Kendi işi hariç her konuda uzmandır. Banka memurudur, emekli başçavuştur ama boş kalınca bırakır sakalı (her Allah'ın günü kesmenin intikamını alır gibi) hemen bir cami yaptırma yaşatma derneği kurar. Düşer caminin halısının, kiliminin, avizesindeki ampulün kaç mumluk olması gerektiğinin derdine.

Her sohbette bir ayet - hadis söylemeden edemez böyle arkadaşların bazıları. Zannedersin ki ömrünü dini ilimlere vakfetmiş. Elinde bir afilli makbuz, şehirlerarası yolculuklarca camiye bir tuğla da sen koy aziz cemaat diye diye dolaşırlar. Bu işlerde rant var mı sorusunu mide bulandırmasın diye hiç sormuyorum ama bu amcaların dilinden düşmeyen iki kelimeye gıcığım.

Birisi "kitapta yeri var" diğeri de "efendimiz buyurmuş ki" Kitap dedikleri Kuran-ı Kerim haliyle efendimiz de Peygamberimiz oluyor. Oluyor da Allah affetsin amcaların hadisleri, ayetleri pek bir garip duruyor.

İşte bunlardan biri: Adını söylemekte beis görmüyorum. Niyazi amca. Bir devlet dairesinde memuriyetin ardından bir kucak sakalla aramıza katıldı. Mübarek olsun. Katıldı da her düğün sofrasında çorbadan başlayarak tatlıya kadar amcayı dinliyoruz.

—Dinimiz böyle emretmiş, efendimiz böyle buyurmuş...

Ee tabi biz cahiliz, amcanın salladığı fark ediliyor ama birşey de diyemiyoruz. Bir gün yine böyle bir sofrada Niyazi amca başladı:

Efendimiz: hoşafın suyunu bol koyun demiş. Ekmeği ince dilim kesin, önce kıyısını yiyin demiş kabilinden sallama hadisler söylemeye. Karşısındaki ağabey ise hareketlenmeye başladı. Niyazi amca salladıkça abinin rahatsızlığı yüzünden okunuyor. Sonunda dayanamadı patladı:

Sustum sustum Niyazi Bey dedi. Günahtır, ayıptır, böyle yapmayın. Aklınıza gelen her lafı söyleyip "efendimiz demiş ki" demek olmaz. Ben branş hocasıyım. Yok, böyle bir hadis. Doğru dürüst okumadan bol keseden sallıyorsunuz. Bir daha en azından benim bulunduğum ortamlarda söylemeyin böyle bir şey. "Hatta en iyisi siz hiç hadisten, ayetten bahsetmeyin" dedi. Niyazi amca kem küt etti. Ik, kök dedi ama sonunda sustu. Yemek bitene kadar da ağzını açmadı...

Sallamak da bir yere kadar. Sonradan da olsa din işlerine merak sardınızsa en azından "ayet hadis ve fıkıh konularına" girmeden önce kıyısından köşesinden bir şeyler öğrenmeye bakın. Hele "kişiye yalan olarak, her duyduğunu söylemesi yeter'ken.

Ya da en iyisi benim gibi yapın, sadece dinlemekle yetinin. Bari adam sansınlar…